Skip to main content

Gaucher hastalığı Nedir?

Gaucher Hastalığı, genetik bir metabolik hastalıktır ve en yaygın lizozomal depo hastalıklarından biridir. Özellikle glukoserebrosid adı verilen yağlı bir kimyasalı parçalayan glukoserebrosidaz enziminin yeterli olmamasından kaynaklanır. Bu enzimin ya az üretilmesi ya da hiç üretilmemesine, enzimi üretmek için gerekli bilgileri taşıyan GBA genindeki değişiklik neden olur. Vücut bu lipidleri parçalayamadığından, yağ yüklü Gaucher hücreleri (parçalanması gereken glukoserebrosidin parçalanamadığı için bazı kan hücrelerinde birikmesi ile oluşan hücreler) dalak, karaciğer ve kemik iliği gibi bölgelerde birikir ve birçok sistemin etkilenmesine neden olur.

Gaucher Hastalığı’nın tipleri ve belirtileri nelerdir?

Gaucher Hastalığı çok sayıda organı ve kemikleri etkiler. Bununla birlikte, merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) her zaman etkilenmez. Bu nedenle, Gaucher Hastalığı iki ana gruba ayrılabilir:

  • Beyin ve omuriliğin etkilenmediği sinir sistemini tutmayan Gaucher Hastalığı (nöronopatik olmayan)
  • Beyin ve omuriliğin de dahil olduğu, sinir sistemini tutan Gaucher Hastalığı (nöronopatik olan)

Karakteristik özelliklere, başlangıç yaşına, ciddiyetine ve ilerleme hızına bağlı olarak çeşitli Gaucher Hastalığı formları veya türleri tanımlanmaktadır.

Tip 1 Gaucher Hastalığı

Tip 1 Gaucher Hastalığı, Batı ülkelerinde en yaygın görülen tiptir. Sinir sistemini tutmayan bir şeklidir ve genellikle tedavi edilebilir. Kemikleri ve çok sayıda organları etkiler, ancak belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişir.
Tip 1 Gaucher Hastalığı’nın belirtileri; dalak ve karaciğer büyümesi, akciğer hastalığı, düşük trombosit ve alyuvar sayısı, artrit ve sık yaşanan kemik kırıklarıdır. Tip 1 Gaucher Hastalığı’nın belirtileri çocukluk veya yetişkinlik dönemlerinde ortaya çıkabilir.


Tip 2 Gaucher Hastalığı

Akut infantil nöronopatik Gaucher Hastalığı olarak da adlandırılan Tip 2 Gaucher Hastalığı, doğumdan sonraki iki yıl içinde genellikle ölümcül olan ciddi bir formdur.

Belirtileri doğumdan üç ila altı ay sonra ortaya çıkar ve hızla ilerleyen erken başlangıçlı beyin hasarına sebep olur. Diğer belirtiler arasında cilt anomalileri, dalak ve karaciğer büyümesi, nöbetler, spastisite ile emme ve yutma güçlüğü bulunur. Kemik ile ilgili herhangi bir belirti ortaya çıkmadan önce durum genellikle ölümcüldür.


Tip 3 Gaucher Hastalığı

Kronik nöronopatik Gaucher Hastalığı olarak da adlandırılan Tip 3 Gaucher Hastalığı, özellikle Hindistan, Pasifik Kıyıları, Çin ve Orta Doğu olmak üzere dünya çapında en yaygın tiptir. Hastalığın başlangıcı genellikle Tip 2′ den daha geç yaşta görülür ve yetişkinliğe doğru yavaş ilerler.

Belirtileri arasında, Tip 1 ve Tip 2 Gaucher Hastalığı’ nda görülenlere benzer ve kemik deformasyonu, koordinasyon zayıflığı, dalak ve karaciğer büyümesi, nöbetler, kan bozuklukları, nefes alma zorlukları ve beyin hasarı yer alır. Bazı hastalarda bu hastalık tipinin ileri evrelerinde demans gelişebilir.

 

Perinatal ölümcül Gaucher Hastalığı

Perinatal ölümcül Gaucher Hastalığı’nda, komplikasyonlar doğumdan önce veya çok erken bebeklik döneminde başlar. Genellikle doğumdan sonraki 3 ay içinde ölümcül olan en agresif Gaucher Hastalığı tipidir. Perinatal ölümcül tip veya fetal/neonatal Gaucher Hastalığı, hastaların yüzde 5’ inden azında görülür.

Belirtileri arasında, fetüste aşırı sıvı birikimi, belirgin yüz özellikleri, kuru, pul pul cilt anomalileri ve ciddi beyin hasarı yer alır.

 

Kardiyovasküler Gaucher Hastalığı

Kardiyovasküler Gaucher Hastalığı, esas olarak kalbi etkileyen bir Gaucher Hastalığı türüdür. Bazen Tip 3C Gaucher Hastalığı olarak da adlandırılır.

Belirtileri arasında, kalp kapakçıklarının sertleşmesi, göz anomalileri, kemik tutulumu ve dalak büyümesi yer alır. Kalp belirtilerinin şiddetine bağlı olarak, kalp kapakçığının değiştirilmesi gerekebilir.


Genel Belirtiler

İskelet hastalıkları

Her ne kadar Gaucher Hastalığı vücuttaki kemiklerin herhangi birini etkileyebilirse de öncelikle uyluk kemiğini (femur) etkiler. Gaucher Hastalığı olanların en az yüzde 62′ sinde görüntüleme testleri ile tespit edilebilen bir çeşit kemik anomalisi vardır. Femurun “Erlenmeyer flask” deformasyonu Gaucher Hastalığı’ nda kemik tutulumunun erken belirtilerinden biridir. Uzun kemiğin orta kısmı daralırken daha geniş olan uç kısmı, bir Erlenmeyer şişesine benzer şekilde genişler. Bunun dışında Gaucher Hastalığı’ nın başka kemik belirtileri de vardır:

  • Hafiften ciddiye kadar kemik ağrısı
  • Eklem ağrısı ve hasarına neden olan artrit
  • Kemik zayıflığına neden olan osteopeni veya kemik yoğunluğu azalması
  • Osteoporoz veya gözenekli ve kırılgan kemikler
  • Kalsiyum ve mineral kaybı
  • Sık yaşanan kırıklar
  • Osteonekroz veya avasküler nekroz veya oksijen eksikliğine bağlı kemik dokusu ölümü

Dalak ve karaciğer büyümesi (2,6)

Hepatosplenomegali, hem karaciğerin hem de dalağın büyümesidir ve Gaucher Hastalığı’ nın erken ve en yaygın belirtisidir. Dalak büyümesi hastaların yüzde 90′ ından fazlasında gözlenir ve genellikle hastalığın ilk belirtisidir. Bazı durumlarda, dalak normalden 15 kat daha büyük olabilir. Bu genişleme genellikle karında şişliğe ve ağrıya neden olur. Gaucher Hastalığı olanların yüzde 60-80′ inde karaciğer büyümesi görülür.


Ağrı (5)

Ağrı, Gaucher Hastalığı’ nın ayırt edici belirtilerinden biridir ve uzun süreli enzim replasman tedavisi (ERT) veya substrat azaltma tedavisine (SRT) rağmen devam ettiği bilinmektedir. Şiddetine bağlı olarak, ağrı yaşam kalitesini etkileyebilir ve sakatlığa neden olabilir.

Gaucher Hastalığı olanlardaki çoğu ağrı sıklıkla karın organları büyümesi veya kemik tutulumundan kaynaklanır.


Kan hastalıkları

Karaciğer ve dalak büyümesi, gözenekli kemikler ve Tip 2 ve Tip 3 Gaucher Hastalığında nörolojik semptomları içeren semptomların yanı sıra, kan bozuklukları da yaygın olarak görülür. Anemi (hemoglobin veya kırmızı kan hücresi düşüklüğü) ve trombositopeni (trombosit düşüklüğü) yaygın olarak görülür.

Araştırmalar, Gaucher Hastalığı olanların, hayatlarının ilerleyen dönemlerinde, genellikle 50 yaşından sonra, başka hastalıklar geliştirme riski altında olabileceğini gösteriyor. Bunlar:

  • Parkinson Hastalığı
  • Osteoporoz
  • Karaciğer kanseri ve miyelom (kan kanserinin bir türü) dahil olmak üzere bazı kanser türleri

Genetik Aktarım

Gaucher Hastalığı otozomal resesif bir hastalıktır. Bu, bir kişinin hasta olması için her iki ebeveynden de Gaucher genini alması gerektiği anlamına gelmektedir.

 

Çoğu gen bir bireyde çift halde bulunur, biri anneden diğeri babadan gelir. Bu gen çiftindeki bir Gaucher geni anormal olduğunda, çocuk bu anormal geni çocuklarına geçirebilme ihtimali olan asemptomatik (hastalık belirtisi olmayan) bir taşıyıcıdır. Gen çiftindeki her iki gen de kusurlu olduğunda, o kişide Gaucher Hastalığı ortaya çıkacaktır.


Bu durum, Gaucher Hastalığı olan bir ebeveyn için ne anlama geliyor?

  • Eşinin Gaucher geni yoksa: Çocuklarının hepsi taşıyıcı olacaktır.
  • Eşi Gaucher geni taşıyıcısıysa: Çocuklarının Gaucher Hastalığı’na yakalanma veya taşıyıcı olma şansı yüzde 50 olacaktır.
  • Eşinde Gaucher Hastalığı varsa: Çocuklarında Gaucher Hastalığı olacaktır.

Aile Taraması

Genetik test, genetik bozuklukların varlığını veya yokluğunu doğrulamaya yardımcı olan bir tanı yöntemidir. Mutasyonlar bir veya her iki ebeveynden miras alınabilir veya kendiliğinden ortaya çıkabilir ve bir genin normal işleyişini etkileyerek genellikle çeşitli belirtiler gösterir.

Genetik test, bir fetüsteki genetik hastalıkları tanımlamak, ebeveynlerin çocuklarına genetik bir hastalık geçirme riski olup olmadığını öğrenmek, bir kişinin hastalığa neden olan bir gen taşıyıp taşımadığını bulmak veya bazı tedavilerde kişiye özel dozaj önerilerini belirlemek için yararlı olabilir.

Genetik testler için kan örneği kullanılabilir. Bu DNA testi, hastanın spesifik genetik mutasyonlarını tanımlar ve sadece bir mutasyon taşıyıcılık durumunu gösterir. Bir kişi eğer taşıyıcı ise, bu Gaucher Hastalığı veya belirtilerinin olmadığı ancak Gaucher genini çocuklarına geçirebileceği anlamına gelir.


Nasıl Teşhis Edilir?

Teşhis için sadece bir kan testi yeterlidir. Bir kişide veya ailesinden birinde Gaucher Hastalığı belirtileri varsa, doktorlar test yaptırılıp yaptırılmayacağına karar verilmesinde yardımcı olabilir. Gaucher Hastalığı genetik olduğundan ailenin tıbbi geçmişi bu kararda rol oynayabilir. Bir kişinin Gaucher Hastalığı’na sahip olduğundan şüphelenilmesini takiben, kan testi ile glukoserebrosidaz enzim seviyesi ölçülür. Düşük enzim seviyesi varsa tanının kesinleşmesi için DNA testi ile tespit edilir.


Erken Teşhisin Önemi

Gaucher Hastalığı’ nın, başka hastalıklar ile örtüşen belirtileri vardır, bu sebeple hastalığın klinik şüphesini gizleyebilir. Belirtiler göz ardı edilmemelidir çünkü Gaucher Hastalığı ilerleyici bir hastalıktır ve ileride başka tıbbi komplikasyonlara neden olabilir. Gaucher Hastalığı’ nın erken teşhisi, geri dönüşü olmayan komplikasyonların azaltılmasına yardımcı olabilir.

Sayılarla Gaucher Hastalığı

  • 40 bin canlı doğumdan birini etkiler
  • Aşkenazi (Doğu Avrupa) kökenli Yahudiler arasında daha yaygındır ve bu nüfus içinde yaklaşık 450 kişide bir görülür. Her 17 kişiden biri de Gaucher Hastalığı’ na sebep olan mutasyona uğramış gen taşıyıcısı olabilir (15,16).
  • Hem anne hem de babanın taşıyıcı olması durumunda, her hamilelikte bebeğin Gaucher Hastalığı ile doğma ihtimali yüzde 25’ tir (16).
  • Gaucher Hastalığı olanların en az yüzde 62′ sinde görüntüleme testleri ile tespit edilebilen bir çeşit kemik anomalisi vardır (4).
  • Gaucher Hastalığı olanların yüzde 60-80′ inde karaciğer büyümesi görülür (2,6,7).
  • Dalak büyümesi hastaların yüzde 90′ ından fazlasında gözlenir (2,6,7).

Tedavi

GD tip 1 ve 3 için mevcut iki tedavi vardır: enzim tedavisi (imigluseraz veya velagluseraz kullanılarak) ve substrat azaltma tedavisi (miglustat). Ağız yoluyla uygulanan substrat azaltma tedavisi (miglustat), enzim tedavisinin uygun olmadığı durumlarda alternatif bir ikinci basamak tedavi sağlar. Kemik komplikasyonlarını önlemek için bifosfonatlar da önerilebilir.

Bu tedaviler tip 2 için etkisizdir.

GD tip 1′ de prognoz iyidir. Tip 2 ve 3’ te ise yaşam süresi kısadır.

Önemli Not: MPS ve benzeri lizozomal hastalıklarıyla ilgili olarak sitemizde yer alan derlemeler, gönüllü hekimlerimiz tarafından, uluslararası kaynaklar referans alınarak yapılmıştır. Amacımız, hasta ve hasta yakınlarını, lizozomal depo hastalıkları hakkında bilgilendirmek ve hastalık farkındalığını arttırmaktır. Sitemizde yer alan bilgiler, her ne kadar tıbbi bilgi niteliği taşısa da sadece bilgilendirme amaçlıdır; kesinlikle tanı, tedavi veya klinik kararlar için kullanılmamalıdır!

Referanslar

1. Weinreb N et al Am J Hematol. 2008 December ; 83(12): 896–900
2 . Martins AM, et al. J Pediatrics 2009;155(Suppl 4):S10-8.
3. Kaplan P, Andersson HC, Kacena KA, Yee JD, Arch Pediatr Adolesc Med 2006;160:603.
4. Charrow et al. J. Arch. Intern. Med. 2000, 160 2835-2843.
5. https://www.mpsturk.org/ Son erişim tarihi 22.02.2020
6 . Mistry PK et al. Am. J. Hematol. 82:697–701, 2007
7 . Mistry PK et al. Am J Hematol. 2011 January ; 86(1): 110–
8 . Stirnemann et al. Int. J. Mol. Sci. 2017, 18, 441
9 . Mikosh P Wien Med Wochenschr (2010) 160/23–24: 609–624
10 . Thomas AS et al. British Journal of Haematology 2014
11 . O. Goker-Alpan / Molecular Genetics and Metabolism 104 (2011) 438–447
12 . Charrow J et al. J. Arch. Intern. Med. 2000; 160:2835-2843
13 . Stirnemann J et al. Int J Mol Sci 2017;18:441
14 . Nagral A. J Clin Exp Hepatol 2014;4:37
15 . Kaplan P et al. Arch Pediatr Adolesc Med. 2006;160:603-608
16 . Kaplan P et al. Eur J Pediatr 2013;172:447
17 . Charrow J et al. Journal of Pediatrics 2004; 144:112-120
18 . Charrow J et al. J. Arch. Intern. Med. 2000; 160:2835-2843
19 . 16.06.2020 değişiklik işlenmiş 24.03.2013 tarihli Sağlık Uygulama Tebliği
20. https://www.orpha.net/